TCMB: Enflasyondaki risklere karşı ihtiyatlı duruş yinelendi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 25 Nisan tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı.
PPK özetinde, “Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir” denildi.
PPK özetinde şöyle devam edildi:
“Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir.
Kurul; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri, söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
ENFLASYON GELİŞMELERİ
Merkez Bankası, hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışının önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olduğunu belirtti.
PPK özetinin “Enflasyon Gelişmeleri” bölümünde şu değerlendirme yapıldı:
“Mart ayında, aylık manşet enflasyon ve enflasyonun ana eğilimi gerilemekle beraber Enflasyon Raporu tahmin patikasında öngörülenin üzerinde seyretmiştir. Tüketici fiyatları mart ayında yüzde 3,16 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 1,43 puan artışla yüzde 68,5 olmuştur. Bu dönemde temel mal, hizmet ve enerji gruplarının yıllık enflasyona olan katkısı yükselirken, gıda ile alkol-tütün-altın gruplarının katkısı yatay seyretmiştir.
Mart ayında hizmetler en yüksek fiyat artışı kaydeden grup olmuş, bu grupta aylık enflasyon yavaşlasa da ücret ve geriye doğru endeksleme eğiliminin yansımaları sürmüş, ulaştırma hizmetleri hariç genele yayılan fiyat artışları izlenmiştir. Temel mal aylık enflasyonu döviz kuru gelişmeleri ve dirençli seyreden iç talep koşullarının maliyet geçişlerini kolaylaştırmasının da etkisiyle bu dönemde güç kazanmıştır. Gıda grubunda kırmızı et öne çıkarken, bu kalemde süregelen fiyat artışları ikame beyaz et ürünlerine de yansımış ve girdi teşkil ettikleri işlenmiş et ürünleri fiyatlarını da yukarıya çekmiştir. Mart ayında işlenmiş gıda aylık enflasyonundaki yavaşlama ise dikkat çekmiştir. Gıda grubu, doğrudan etkilerinin yanı sıra yemek hizmetleri kanalıyla dolaylı olarak da manşet enflasyonunu olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Enerji grubu aylık enflasyonu ise akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak yavaşlama göstermiştir. Mart ayında bedelsiz doğal gaz kullanımının aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi 0,02 puan ile oldukça sınırlı kalmıştır.
Mart ayında aylık enflasyonun ana eğilimi ise, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C endekslerinin aylık artış oranları sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 3,9 seviyelerinde gerçekleşerek önceki aya göre bir miktar zayıflasa da yüksek seyretmeye devam etmiştir. B ve C endekslerinde mevsimsellikten arındırılmış üç aylık ortalama artışlar ise, sırasıyla yüzde 4,8 ve yüzde 5,4 olarak ölçülmüştür. Mart ayında fiyat artışları, B endeksini oluşturan gruplardan temel malda önceki aya kıyasla güç kazanırken, hizmet ve özellikle işlenmiş gıdada zayıflamıştır. Bu dönemde, Medyan, SATRIM ve diğer ana eğilim göstergeleri gerilerken, yayılım endeksindeki düşüş daha sınırlı olmuştur.
Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Ücret artışlarının maliyet yönlü etkisi gerek mal gerekse hizmet fiyatlarına daha hızlı yansırken, talep yönlü etki zamana yayılmakta ve nispeten daha fazla belirsizlik içermektedir.
Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. Yıllık enflasyon mart ayında, temel mal grubunda yüzde 56,5 olurken, hizmet sektöründe yüzde 96,5 ile 40 puan yukarıda gerçekleşmiştir. Ayrıca, hizmet sektörüne ait yayılım endeksi mart ayında tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 32’si kadar üzerinde seyrederek, artışların bir miktar güç kaybetmekle beraber sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Kira, eğitim ve haberleşme gibi hizmet sektörlerinin bu bağlamda öne çıkacağı değerlendirilmektedir.
Yıllık kira enflasyonu yüksek bir seviyede seyrini sürdürürken, Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler kira artış oranında şubat ayında başlayan yavaşlamanın nisan ayında devam edeceğini ima etmektedir. Öte yandan, konut fiyatları yıllık artışı şubat itibarıyla yüzde 58,3 seviyesine gerileyerek yıllık tüketici enflasyonunun altında kalırken, mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler bu kalemdeki aylık artışın da son aylarda önemli ölçüde yavaşladığına işaret etmiştir. Konut fiyatlarındaki bu durumun, ilerleyen dönemde kira enflasyonunu sınırlayacak bir unsur olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan regülasyonun yakın gelecekte yürürlükten kalkacak olmasının kira enflasyonuna etkisi de yakından takip edilecektir. Eğitim hizmetlerinde ise, özel okul ücretlerinde yüksek oranlı artışlar izlenmektedir. Ücret gelişmelerinden etkilenmenin yanı sıra geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yüksek olduğu bu kalemin, fiyat açıklama tarihlerine bağlı olarak azalarak da olsa temmuz ayına kadar kademeli bir şekilde Tüketici Fiyat Endeksi’ne yansıyacağı dikkate alındığında, hizmet enflasyonunu yakın dönemde olumsuz yönde etkileme riski bulunmaktadır. Haberleşme hizmetleri de cep telefonu görüşme ve internet ücretleri öncülüğünde yüksek aylık artışlar göstermektedir. Tarihsel olarak ılımlı bir eğilim sergileyen haberleşme yıllık enflasyonunun, mart ayı itibarıyla yüzde 72’ye ulaşarak tüketici enflasyonunun da üzerinde gerçekleşmesi dikkat çekmektedir. Bunlara ilaveten, kırmızı et fiyatlarında süregelen yüksek artışlar nedeniyle yemek hizmetleri fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskler canlılığını korumaktadır. Sigorta hizmetlerindeki gelişmeleri zorunlu trafik sigortası kalemi öncülüğünde ulaştırma sigortası sürüklerken, geçilen yeni sisteminden kaynaklanan ilgili fiyat artışlarının yavaşlamakta olduğu izlenmektedir.
Yurt içi üretici fiyatları mart ayında yüzde 3,29 oranında yükselirken, endekste yıllık enflasyon 4,18 puan artışla yüzde 51,5 olmuştur. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji grubunda daha sınırlı olmak üzere, mart ayında tüm gruplarda aylık bazda fiyatlar yükselmiştir. Yıllık enflasyon dayanıksız tüketim grubunda görece yatay, diğer gruplarda ise yukarı yönlü seyretmiştir.
2023 yılı ekim ayından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatlarında, ocak ayında başlayan artış eğilimi mart ayında bir miktar güç kazanarak sürmüştür. Mart ayında alt kırılım bazında küresel enerji fiyatları artış eğilimini korurken, son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatları endüstriyel metal alt grubu öncülüğünde yükselmiştir. Nisan ayının ilk üç haftası itibarıyla da her iki gruptaki fiyat artışlarının daha belirgin hale geldiği izlenmektedir. Söz konusu dönemde enerji dışı emtiada, endüstriyel metal grubu fiyatları yükselişiyle öne çıkmaya devam etmiştir. Ayrıca, uluslararası altın fiyatları mart ayının ardından nisan ayında da güçlü bir şekilde yükselmiştir.
Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi mart ayında tarihsel eğiliminde seyretmiştir. Mart ayında bir miktar gerileyen küresel navlun ücretleri, nisan ayında azalma eğilimini devam ettirmekle beraber görece yüksek seyrini sürdürmektedir. Şubat ayında belirgin bir değişiklik sergilemeyen tedarikçilerin teslimat süreleri ise mart ayında bir miktar iyileşmiştir. Taşımacılık maliyetlerinin izleyen aylardaki gelişimi ve enflasyon üzerindeki olası etkileri yakından takip edilecek bir unsurdur.
Orta vadeli enflasyon beklentilerinde gerileme devam ederken, 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon beklentileri Enflasyon Raporu öngörülerinin üzerinde ve yatay seyretmiştir. Nisan ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre; on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 36,7’den yüzde 35,2, yirmi dört ay sonrasına ilişkin beklenti ise yüzde 22,7’den yüzde 22,1 seviyesine gerilemiştir. Öte yandan, cari yıl ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentileri değişmeyerek sırasıyla yüzde 44,2 ve yüzde 26,3 olarak ölçülmüştür. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 12,8’den 0,52 puan aşağı yönlü güncellemeyle yüzde 12,3 olmuştur. Enflasyon beklentilerinin mevcut seyri, enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.
Öncü göstergeler, nisan ayında enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Diğer taraftan, söz konusu yavaşlamaya rağmen, ana eğilim Enflasyon Raporu’nda öngörülen düzeyin bir miktar üzerinde seyretmektedir. Öncü verilere göre, nisan ayında mevsimsel etkilerden arındırılmış fiyat artışları temel mal grubunda önceki aya kıyasla düşüş göstermekte, hizmetlerde ise yavaşlamakla birlikte yüksek seyrini sürdürmektedir. Alt gruplar incelendiğinde, kur geçişkenliği yüksek ve hızlı olan dayanıklı mal grubunda fiyat artışlarının bu dönemde zayıflayarak da olsa devam ettiği görülmektedir. Hizmet grubunda da, önceki aylarda öne çıkan kalemlere ek olarak, bayram etkisiyle ulaştırma hizmetleri fiyatlarında da güçlü artış gözlenmiştir. Enerji grubunda ise, akaryakıt fiyatlarındaki artışın, tüketimindeki mevsimsel gerilemeyi takiben endekse yansıyan doğal gaz fiyatlarındaki düşüş ile dengeleneceği öngörülmektedir. Öncü veriler, gıda grubunda işlenmiş gıdadaki olumlu görünümün korunduğuna, ancak işlenmemiş gıdadaki yüksek fiyat artışlarının yavaşlayarak da olsa sürdüğüne işaret etmektedir. Nisan ayında, sebze öncülüğünde taze meyve ve sebze fiyatlarında görece ılımlı bir artış izlenirken, kırmızı et ve bu kalemin beraberinde sürüklediği beyaz et kaleminde güçlü artışlar sürmektedir. Alkol-tütün grubu fiyatları ise tütün ürünlerindeki gelişmelere bağlı olarak yükselmektedir. Böylelikle nisan ayı enflasyon görünümünde; emtia fiyat gelişmeleri ve döviz kurunun gecikmeli etkileri ile dirençli seyreden yurt içi talebin yanı sıra kırmızı et fiyatlarındaki gelişmelerin etkisi hissedilirken, geriye doğru endeksleme eğiliminin yansımalarının sürdüğü ve hizmet grubu fiyatlarındaki artışların genele yayılarak devam ettiği izlenmektedir.”
patronlardunyasi.com