Kentte, yaklaşık 4 ay önce yaşadığı sağlık şikayetleri nedeniyle Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden hamile Makbule Çelik’e (30) yüksek tansiyon ve protein kaçağı teşhisi konuldu. Çelik’in bebeği zorunlu olarak gebeliğin 26’ncı haftasında sezaryenle alındı. 515 gram ağırlığında, 26 santimetre boyunda prematüre olarak dünyaya gelen bebeğe aile, Elif ismini verdi. Elif bebek, Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi’nde Doç. Dr. Esra Beşer ve ekibinin gözetiminde 98 gün boyunca tedavi gördü. Bu süreçte 2 kilo 375 gram olan ve sağlığına kavuşan kızını kucağına alan Makbule Çelik, bundan büyük bir mutluluğun olamayacağını söyledi. Çelik, “Benim kucağıma alıp koklayamadığım, öpüp, okşayamadığım kızıma hemşireler ve doktorlar o kadar iyi baktı ki; Allah da onu bana bağışladı. Sağlık ekibimize çok teşekkür ediyorum, büyük emek verdiler. Bebeğim 98 gün bu hastanede yattı. Ben bu şekilde olacağına hiç inanamamıştım. Ama şu anda kendini toparlamış, kilosu 2 kilo 375 gram, boyu ise 41 santimetre olmuş. Kontrolleri güzel yapılıyor” dedi.
‘AĞRI, DOĞUM ORANI EN YÜKSEK İLK 3 İLİMİZDEN BİRİ’
Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nden Doç. Dr. Esra Beşer, Elif bebeğin, Ağrı’da prematüre olarak 515 gram ağırlığında hayata tutunan en küçük bebek olduğunu belirtti. Dünya Prematüre Farkındalık Ayı’nda Elif bebeğin prematüre yolu gözleyen ailelere bir umut olmasını istediklerini dile getiren Doç. Dr. Esra Beşer şunları söyledi:
“Ağrı, doğum oranı en yüksek ilk 3 ilimizden biri. Bizim burada da prematüre doğum oranımızda beklenenin üzerinde. Biz, yenidoğan hekimleri olarak biliyoruz ki bebeklerin haftası ve doğum ağırlığı düştükçe mortaliteleri (ölüm oranı) artmakta ve sekelsiz (sakat kalma) sağ kalım oranı oldukça düşmekte. Şu an Türkiye’de bin gram altı yaşayan bebek sayısı gittikçe artmakta. Ancak 550 gram altında yaşayan bebek sayısı oldukça az. Biz kliniğimizde 26’ncı haftasında annesinde protein kaçağı ve yüksek tansiyon nedeni ile 515 gram ağırlığındaki Elif bebeğimizi karşıladık. 98 gün boyunca hastanemizde misafir ettik. Hemşirelerimizin desteği ile çok özveri ile baktık. Yaklaşık 40 gün boyunca solunum cihazına bağlı kaldı. 40 gün sonunda cihazdan ayırdık. Takibinde prematüre sorunlarından çok azını yaşadık. Yalnız bebeğin tabii bazı prematüre sorunlarını yaşadık. Bunlardan bir tanesi de göz içi enjeksiyonuydu. Bu nedenle Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Dr. Özkan Önal Bey tarafından göz içi enjeksiyonu başarılı bir şekilde sağlandı. Bebeğimiz şu an 98’inci gününde. 40’ıncı haftasında bebeğimizi taburcu ettik. Haftasındaki bebeklere göre oldukça iyi düzeyde ve kilosu da 2 bin 300 gramı aşmış durumda.”
‘PREMATÜRE TAKİBİ OLDUKÇA MEŞAKKATLİ, SABIR İSTEYEN BİR SÜREÇ’
Prematüre takibinin oldukça meşakkatli, sabır isteyen bir süreç olduğunu dile getiren Doç. Dr. Beşer, “Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde taburcu ettiğimiz en küçük bebeğimiz 650 gram ağırlığındaydı. Ancak Elif bebek ile Ağrı’da bir milat yaşadık. Kendi rekorumuzu kırdık. 515 gram olan bir bebeği sağlıkla ailesine kavuşturabildik. Dünya Prematüre Farkındalık Ayı’nda Elif bebeği prematüre yolu gözleyen ailelere bir umut olur” diye konuştu. (DHA)